Girişimci, maddi ve manevi kazanç elde elde etmek için üretim faktörleri ve sermayeyi bir araya getirerek, pazardaki belirli bir fırsata yönelik geliştirdiği iş fikrini hayata geçiren kişidir. Girişimci Olmak ise yukarıda kısaca tanımlanan ancak içeriği çok geniş bir süreci yönetebilmek demektir.
Bir çoklarının aksine girişimciliğin fikir ile değil motivasyonla başladığına inananlardanım. Günümüz dünyasında bilginin bir çok kanaldan ve hızlı olarak edinilmesi kişilerin piyasaya yönelik bir çok iş fikri bulmasına sebebiyet veriyor. Buna karşın bu fikirlerin çoğu başkası tarafından gerçekleştirildiğinde, geç kalınmışlığın verdiği üzüntüye dönüşüyor. Bir de üzerinde düşünülen fikri gerçekleştiren girişimcinin yaşam tarzındaki çok belirgin yükseliş, fikir sahibi insanların üzüntüsünü katlıyor. Bu çerçevede fikir sahibi girişimci adayların fırsatlara yönelik attığı adımları sahip oldukları motivasyon belirliyor.
Girişimcilik, tanımın sonunda yazdığım gibi geniş bir içeriğe sahip ve etkin yönetilmesi gereken bir süreç. Etkinlik sağlanamazsa eldeki birikimlerin kaybedilmesine neden oluyor. Her girişimci ekonomi dergilerindeki gibi iş fikirlerini hayata geçirip hemen zengin olmuyor ya da bir başarı hikayesi yazamıyor. Kesin bir istatistik olmamakla birlikte ülkemizde kurulan her 100 işletmeden ancak 20’si 5 yılın sonunu görebiliyor. Buradaki başarısızlık ise temelde 4 ana başlıkta yaşanıyor. Kısaca bunlar;
1. Kuruluş öncesi yeterli hazırlığın yapılamaması: Verilere ulaşmada yaşanılan zorluklar, bilgiye dayalı değil hissiyata dayalı girişimcilik kültürümüz, detaylı fizibilite çalışması yapmanın uzun ve pahalı olması.
2. Kuruluş aşamasında öngörülemeyen sorunlar: Ulusal ve uluslararası krizler, ithalatı yapılan makine ekipmanın geç gelmesi ve oyunun kurallarını çizen mevzuatlara yeterli ilginin gösterilmemesi.
3. Kurulan iş sisteminin yetersizliği: Şirketlerin kurulma sonrası en çok yaşadıkları sorunlardan biridir. İşletme sermayesi yönetimi sorunları, nitelikli insan gücünü sürekli elde tutma zorlukları, iş süreçlerindeki tanımsızlıklar.
4. Zor koşullar ve yetersiz kaynaklardan dolayı alınan hatalı kararlar: Maaşların nasıl yatırılacağı düşünülürken ayın 27’sinde gelen müşteriye nakit girişi sağlansın diye kârsız ürün satmak, tek pazara yada bir kaç müşteriye bağımlı olmak ve benzeri sorunlar olarak listelenebilir.
Başarılı girişimcilikten başarılı bir işletmeciliğe dönüşmek için yukarıda listelenen temel noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. İşte tüm bu süreçte girişimcinin karşısına çıkacak tüm olumsuzlukları çözecek olan “motivasyon”dur. Bu nedenle ister nanoteknoloji üzerine girişimci adayı olsun, isterse mahalle arasında ev yemekleri restoranı açmak isteyen girişimci adayı olsun öncelikle motivasyonun yüksek olması gerekecektir.
Motivasyon çok önemli ilk adım olmakla birlikte tabii ki tek başına yeterli değildir. Girişimcinin ayakta durması ve geleceğin güçlü işletmesi olması için müşteri segmentlerindeki ihtiyaçlara yönelik rekabette farklılaşarak pazardaki fırsatı değerlendirebileceği bir iş fikrinin olması gerekmektedir.
Sonrasında iş fikrinin bir iş modeline dönüştürülerek pazarda tutunmasını sağlayacak iş planlarının yapılması gereklidir.
Finans bu sürecin neresinde derseniz, “Para varken herkes yapar, önemli olan girişimcilik özelliklerinizle ve kıt kaynaklarla neler yapılabileceğidir.” derim.
Çünkü Girişimci Olmak;
Kendi işinin patronu olmak, başkalarından emir almamak demektir.
Maddi ve manevi profesyonel hayattan daha fazla kazanç beklentisi içerinde olmaktır.
Kendi geleceğine kendi kararları ile ulaşmak demektir.
Bağımsız ve esnek bir iş ortamına sahip olmak demektir.
Bu hayata sahip olmak içinde gece gündüz çalışmak gerekmekte.